26 Temmuz 2009 Pazar

enerjide 2009 nasil gececek

Enerji muhabirleri ile kahvaltili sohbet toplantisinda bulusan EPDK Baskani Hasan Köktas, 2008 yilini degerlendirdi, 2009 yili hedeflerini hakkinda bilgi verdi ve gazetecilerin sorularini yanitladi.||2008 yilinin enerji sektörü açisindan son derece hareketli bir yil oldugunu belirten Köktas, geçen yil enerji yatirimlarinin hizli devam ettigini, uluslararasi piyasalarda dogal gaz ve petrolde çok ciddi fiyat hareketlilikleri oldugunu, petrolün ayni yil içinde tarihinin en yüksek, ayni zamanda da en düsük fiyatlarindan birine ulastigini anlatti.||Piyasa yapisi açisindan da 2008 yilinin kendileri için çok önemli yillardan biri oldugunu kaydeden Köktas, ``Çünkü enerji piyasalarinda derinlik olusmaya, özel sektörün payi giderek artmaya baslamistir. Arzu ettigimiz rekabetçi piyasayi olusturmaya yönelik çok ciddi adimlar atilmistir`` dedi.||Geçen yilin, özel sektörün enerjideki yatirimlarinin çok hiz kazandigi bir dönem oldugunu söyleyen Köktas, halen özel sektörün elinde 20 milyar dolarin üzerinde devam etmekte olan bir portföy bulundugunu, bunun da yaklasik 22 bin Megavatlik(MW) bir kurulu gücü ifade ettigini, elektrik üretimi açisindan da 112 milyar kilovatsaatlik (kWh) bir üretime denk geldigini kaydetti. Köktas, enerji piyasasinda özellikle elektrik sektöründe ciddi sekilde rol almaya baslayan özel sektörün elinde devam etmekte olan 474 proje bulundugunu vurguladi.||2009`un küresel mali krizin etkilerinin reel sektörde hissedilecegi bir yil olacagini, bati dünyasi ve ABD merkezli krizden Türkiye`nin de etkilenecegini ifade eden Köktas, ``Ama Türkiye, barindirdigi firsatlarla krizi firsata dönüstürebilecek nadir ülkelerden de biridir`` diye konustu.||-DENETIM FAALIYETLERI HIZ KAZANACAK-||Denetim faaliyetlerine hiz verdiklerini ve 2009 yili bütçesinin üçte birini denetim faaliyetlerine ayirdiklarinin altini çizen Köktas, ``2009 yilinda, denetim yöntemlerimizi bir miktar daha degistirmis ve yeni denetim mekanizmalarini devreye koymus olacagiz. Elektronik ortami, teknolojileri isin içerisine koyarak, denetim mekanizmalarini gelistirmis olacagiz`` dedi.||Daha etkin denetim saglayacak bir takim stratejileri devreye sokacaklarini, bununla ilgili de TÜBITAK ile bir çalismalari bulundugunu söyleyen Köktas, degisiklikleri önümüzdeki dönemde proje proje açiklayacaklarini bildirdi.||-SEKTÖRLE BULUSMA TOPLANTILARI BASLAYACAK-||EPDK olarak bu yilin hemen basinda özel sektörle bulusma toplantilari düzenleyeceklerini bildiren Köktas, 14 Ocak`ta petrol sektörüyle baslayacak olan toplantilarin Mart ayinin ortasina kadar devam edecegini söyledi.||Özel sektörde faaliyet gösteren yaklasik 40`a yakin dernek ve sendika adi altinda örgütlenen sivil toplum örgütleriyle yapacaklari toplantilarda geçen yil ve 2009`a iliskin degerlendirmeler yapacaklarini ifade eden Köktas, sunlari söyledi:||``Bu toplantilarda ayni zamanda krizin sektör üzerindeki etkilerini nasil azaltabiliriz, bunun çalismalarini yapacagiz. Onlar, yasadiklari sorunlari ve çözüm önerilerini iletmis olacaklar. Biz de bunlari ilgili sektör dairelerimizde degerlendirip, Kurul`a karar seklinde sunuyoruz. Kurul bunlari tartisip uygun olanlari karara dönüstürerek sektöre katkida bulunuyor. Bu toplantilari geçen yil yapmistik. Bu yilin hemen basinda da sektörle bulusma toplantilarini yaparak, önemli ölçüde sektörü krize karsi daha dayanikli hale getirmeye çalisiyoruz.``||-``ENERJI SEKTÖRÜNDE DERINLIK ARTACAK``-||Bu yil içinde, elektrik ve dogal gaz sektöründe derinligin daha da artacagini ifade eden Köktas, söyle konustu:||``Elektrik dagitiminin yüzde 98`i kamunun elindeydi. Son dönemde yapilan özellestirmelerle (özellestirmesi bitmis ama devredilmemis olanlar da dahil) yaklasik özel sektörün payi yüzde 25`lere ulasti. Daha rekabetçi bir piyasa olusturmaya yönelik çalismalarimiz hizli bir sekilde devam edecek ve özel sektörün payini olabildigince artirarak, rekabetçi kosullari olusturmaya çalisacagiz. Monopol piyasalardan rekabetçi, çok oyunculu bir piyasaya geçis çalismalari devam edecek. Elektrik üretiminin daha önce yüzde 83`ü kamunun elindeydi. Özel sektörün payi hizli bir sekilde artiyor. 2009`da da bu pay artmaya devam edecek. Çünkü çok ciddi sekilde üretim tesisleri 2009 ve 2010 yilinda devreye alinmis olacak. Dolayisiyla elektrik üretiminde de özel sektörün payi artmaya devam edecek.||Dogal gaz sektörüne baktigimizda da, dagitim ayaginda bir rekabet söz konusu. Son gelinen nokta itibariyle 63 sirket su anda lisans sahibi. Dogal gaz 63 sehrimize ulasmis durumdadir. Yaklasik 40 milyon insanimizin oturdugu sehirlere dogal gaz altyapisi dösenmistir. Bu, çok hizli bir sekilde artmaya devam edecek. Halen ihalesi yapilmamis 12 tane daha ilimiz var.``||-``ÖZEL SEKTÖR DE DOGAL GAZ ITHALATINA BASLAYACAK``-||Dogal gazin tedarik ayaginda sadece BOTAS`in faaliyet gösterdigini, dolayisiyla Türkiye`deki dogal gazin hemen hemen tamamini BOTAS`in gerçeklestirdigini anlatan Köktas, EPDK`nin verdigi lisanslarla 2009 yilinda özel sektörün de kontrat devirlerinden kaynaklanan dogal gaz alimlarina baslamis olacagini kaydetti. Köktas, su anda BOTAS disinda 2 özel sirketin dogal gaz ithalat lisansi aldigini belirtti.||4646 Sayili Dogalgaz Piyasasi Kanununda, 2008 yilinin sonuna kadar BOTAS`in piyasa payinin yüzde 20`nin altina indirilmesinin öngörüldügüne isaret eden Köktas, sunlari kaydetti:||``Maalesef bu, bugüne kadar gerçeklestirilememistir. Bundan dolayi Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanligi, ilgili bütün kurumlarin katkisiyla, dogal gaz piyasasini daha rekabetçi kosullara ulastiracak bir kanun tasarisi çalismasi yapmakta. Dogal gaz piyasasini birden fazla oyuncunun faaliyet gösterebildigi bir piyasa haline dönüstürecek çalismalar çok hizli sekilde devam ediyor. Bu konuya iliskin EPDK olarak biz de kendi görüslerimizi bakanliga iletmis olacagiz.``||-``2009 YENILENEBILIR ENERJI YILI OLACAK``-||``2009 yenilenebilir enerji yili olacak`` diyen Köktas, rüzgar enerjisinde hukuki altyapinin tamamlandigini ve basvurularin degerlendirilme asamasina geldigini, günesle ilgili de hukuki alt yapinin çok hizli sekilde tamamlanacagini bildirdi.||Hidroelektrik santrallerle ilgili faaliyetlerin de devam ettigini belirten Köktas, ``2009`a baktigimizda hem hidroelektrik açisindan hem de rüzgar ve günes enerjisi üretimi açisindan bir yenilenebilir enerji yili olacagini söyleyebiliriz`` seklinde konustu.||-ANKARA`DAKI DOGAL GAZ FACIASI-||Gazetecilerin konuyla ilgili sorulari üzerine yilin ilk günü Ankara`da 7 üniversite ögrencisinin ölümüne yol açan dogal gaz faciasiyla ilgili olarak Köktas, olaydan büyük üzüntü duydugunu bildirdi.||EPDK olarak konuyu bu asamada degerlendirmelerinin mümkün olmadigini söyleyen Hasan Köktas, ``Konunun daha ayrintili bir sekilde incelenip raporlarin ortaya çikmasindan sonra belki bu tür bir degerlendirme yapmak mümkündür. Teknik raporlar çikmadan, su asamada benim birsey söylemem mümkün degil`` diye konustu.||EPDK`nin dogal gaz piyasasina, dagitim sirketlerine yönelik ``yogun bir denetimi`` oldugunu belirten Köktas, bu konuya iliskin tamamen cihazlar ve uygulamasi açisindan teknik standartlar zaten var oldugunu, bu standartlara uygun olup olmadiginin tespiti için teknik rapora bakilmasi gerektigini vurguladi.||-ANKARA`DA FAZLA ÖDENEN SAYAÇ PARALARI-||Köktas, EGO Genel Müdürlügü tarafindan 2004 yilinda abone olanlardan iki kez alinan abonelik ücretiyle ilgili olarak sunlari söyledi:||``EPDK, bu konudaki tüm görevini hizli bir sekilde, hakkiyla ve mevzuata uygun bir sekilde yerine getirmistir. Konu 2 Haziran 2005 yilinda çikan bir yönetmelikle ortaya çikiyor. Katsayisi diye bilinen, bir takim basinç-isi farkliligindan dogan farklilasmayi ortadan kaldiran bir sistem. O dönem içerisinde yaklasik 6 aylik bir süre içerisinde bu uyumu, adaptasyonu EGO o dönemde yerine getiremiyor. Dolayisiyla bu kurumumuz tarafindan tespit ediliyor. Gerekli islemler yapildiktan sonra 2008 mart ayinda bunun kararini verdik.``||Baskent Dogalgaz AS.`nin konuyla ilgili yaptigi tespitte 811 bin abonenin bu konudan etkilendiginin ortaya çiktigini kaydeden Köktas, söz konusu sirketin bir ödeme takvimi belirleyerek Kuruma bildirdigini, bunun da degerlendirildigini söyledi.||-RAFINERI KONUSU-||Rafineri konusuyla ilgili degerlendirmelerin sürdügünü kaydeden EPDK Baskani, en büyük yatirim araçlarindan biri olan rafineri konusunun iyi degerlendirilmesi gerektigini bu nedenle çalismalarin zaman aldigini söyledi.||-DOGAL GAZDA INDIRIM||Dogal gazda fiyatlarinin tamamen BOTAS tarafindan degerlendirildigini, söz konusu fiyatlarin EPDK`nin onayina tabi tarife türünden olmadigini vurgulayan Köktas, bu konuyu ancak bir vatandas olarak degerlendirebilecegini söyledi.||``ENERJI SEKTÖRÜNDE RASYONEL BIR FIYATLANDIRMA IÇIN ENERJI ÜLKELERIN DIS POLITIKA ENSTRÜMANI OLMAKTAN ÇIKARILMASI GEREKIYOR``||Enerji Piyasasi Düzenleme Kurumu(EPDK) Baskani Hasan Köktas, enerji sektöründe rasyonel bir fiyatlandirma için enerjinin ülkelerin dis politika enstrümani olmaktan çikarilmasi gerektigini bildirdi.||Enerji muhabirleri ile kahvaltili sohbet toplantisinda bulusan EPDK Baskani Hasan Köktas, gazetecilerin sorularini yanitladi.||Yasanan ekonomik mali kriz nedeniyle enerji sektöründe yatirim basvurusunu geri çekenlerin olup olmadiginin sorulmasi üzerine Köktas, krizden dolayi yatirimini çeken bir yatirimcinin su ana kadar olmadigini belirtirken, krizle bir dönemin kapandigini, fakat yeni bir dönemin henüz baslamadigini ve belirsizliklerin hala devam ettigini söyledi. Köktas, ``Yeni bir dönem henüz baslamamistir. Yani hala belirsizlerin devam ettigi bir dönemi yasiyoruz. Onun için yatirimdan vazgeçme degil de belki bekleme seklinde bir takim basvurular olabilir`` dedi.||2008`in ikinci yarisindan itibaren sektörü çok yakindan takip ettiklerini, sektör temsilcileriyle yaptiklari toplantilarda krizin yatirimcilar üzerindeki etkilerini minimize edecek önlemler üzerinde çalistiklarini anlatan Köktas, konuyla ilgili son 6 ayda çok ciddi kararlar da alindigini vurguladi. Köktas, ``Yatirimcilarin yatirimini daha kolay, daha rahat yapabilmeleri, finansmanini daha kolay saglayabilmelerini mümkün kilan düzenlemeleri sistem içine koyduk. Yatirimi zamaninda bitiremeyen yatirimcilarin cezai durumlara düsmemeleri için yeni bir takim referans yatirim süreleri belirledik`` dedi.||Türkiye`de krizi firsata dönüstürebilecek temel unsurlarin oldugunu, bunlarin basinda da enerji piyasasi geldigini ifade eden Köktas, önümüzdeki dönemde hem dogrudan, hem de finansman paketleri yoluyla Türkiye`ye yabanci sermaye gelisini hizlandiracak en önemli faktörün enerji yatirimlari oldugunu bildirdi.||EPDK Baskani, dünyanin en büyük mali krizinin yasanmasina ragmen enerji sektöründe proje finansmaninin hala devam ettigini, bu nedenle önümüzdeki dönemde yapilmasi planlanan elektrik üretim ve dagitim özellestirmelerinin ekonomik krizden fazla etkilenecegini düsünmedigini de vurguladi.||-AKARYAKIT SEKTÖRÜNDEKI FIYATLANDIRMA||Uluslararasi piyasalarda düsen petrol fiyatlarinin akaryakit sektörüne tam olarak yansimadigina iliskin degerlendirmeler üzerine Köktas, sektörü tüm parametreleriyle yakindan takip ettiklerini söyledi.||Serbest piyasada olan bir ürünün fiyatinin ancak rekabetçi bir piyasa olusturarak ve seffaflastirarak düsürülebilecegini kaydeden Köktas, ``Nitekim bu konuya iliskin bir yönetmeligi geçen Ekim ayinda yürürlüge koymustuk, bunun da etkilerini görmeye basladik. Kuskusuz dolar kuru ve ham petrol fiyatlari yükselmezse akaryakit fiyatlari düsmeye devam edecek`` seklinde konustu.||Akaryakit üzerindeki vergilerin düsürülmesine yönelik bir girisimlerinin bulunup bulunmadiginin sorulmasi üzerine Köktas, akaryakittaki vergilerin son 25-30 yildir neredeyse ayni oldugunu ve akaryakittan alinan vergilerin hükümetler için önemli bir kaynak oldugunu ve bu konuda EPDK olarak yorumda bulunamayacaklarini söyledi.||-ELEKTRIK TÜKETIMINDEKI AZALMA||2008 yili Kasim ve Aralik aylarinda elektrik tüketiminde meydana gelen düsüslerin sorulmasi üzerine Köktas, geçen yilin ilk 6 aylik döneminde elektrik tüketim oranininda yüzde 9,7 civarinda artis oldugunu, sadece geçen yilin son çeyreginde tüketimde gerileme yasandigini kaydetti.||Elektrik sektöründeki büyümenin krize duyarliliginin çok az oldugunu ve mali krizin psikolojik etkileri ortadan kalkmaya basladigi andan itibaren tüketimde artis hizinin devam edecegini belirten Hasan Köktas, ``2009 yilindada Türkiye`de elektrik tüketiminde yine dünya ortalamalarinin çok üzerinde bir büyümenin olacagini düsünüyorum`` diye konustu.||-RUSYA-UKRAYNA ARASINDAKI DOGAL GAZ KRIZI||Rusya ile Ukrayna arasinda yasanan dogal gaz kriziyle ilgili degerlendirmelerinin sorulmasi üzerine Köktas, sunlari söyledi:||``Temel görüs olarak sunu söylemek lazim; enerji ülkelerin dis politika enstrümani olmaktan çikarilmalidir. Bunu yapamadigimiz sürece rasyonel bir fiyatlandirma, yani maliyet bazli bir fiyatlandirma olmaz. Irrasyonel bir fiyatlandirma gelmis olur. Ikincisi ülkeler enerjiyi bir silah veya dis politika enstrümani gibi kullandiklari zaman esas itibariyle enerji nihai bir tüketim ürünü olmaktan çikip, baska bir sey oluyor. 2008 yilinda ham petrolde tarihin en yüksek fiyati, ama ayni zamanda en düsük fiyatlarindan birini de gördük. Ne oldu da ham petrol 148 dolara çikar çikti ve ondan sonra ne oldu da 33 dolarlara kadar düstü. Dünyada hangi üretim veya tüketim faaliyetlerinde degisiklik oldu da böyle inanilmaz bir fiyat farki ayni yil içinde oldu. Ülkeler konuyu bir dis politika araci olarak kullandiklari zaman maliyet bazli fiyatlandirma ortadan kalkiyor, bunun bedelini de dünyadaki herkes ödüyor.``||-NÜKLEER SANTRAL ÖNEMLI||Bir gazetecinin Türkiye`nin dogal gazda önemli oranlarda Rusya`ya bagimli oldugu, nükleer santralde de tek teklif sahibinin Rus-Türk ortakligi oldugunu hatirlatarak, ``Nükleer santral isini de Rusya`ya vermek enerjide bu ülkeye olan bagimliligi artirmaz mi?`` seklindeki sorusu üzerine Hasan Köktas, enerjide kaynak ve ülke çesitlendirmesinin önemli oldugunu belirtti.||Nükleer santral ihalesinde ise tek teklif sahibi bulundugunu ve sonuçlanmamis bir ihale için yorum yapamayacagini bildiren Köktas, ``Ama ortada bir gerçek var, nükleer önemli bir enerji kaynagidir ve Türkiye hizli bir sekilde nükleer enerjiyi sistemine sokmalidir`` diye konustu.

Enerji Korumasi

19 Temmuz 2009 Pazar

enerjide kim ne yapmak istiyor

Elektrik Mühendisleri Odasi, seçime girecek 13 partinin enerji profilini saptadi; AKP `enerjiye serbest piyasa damgasi `, CHP `güvenlik`, DSP`ulusalci`, DYP`milli güvenlik`, MHP`küresel`, GP`öncelik özel sektör`, ÖDP`kamu`, EMEP `kaynaklarin ulusallasmasi`, IP, `nükleer enerji`, SP`nükleeri kazandirma` BBP `Türki Cumhuriyetler`, TKP`konutlara bedelsiz elektrik` ön plana çikiyor.||Elektrik Mühendisleri Odasi(EMO), seçime dogru siyasi partilerin enerji politikalarini masaya yatirdi. EM Enerji Dergisi`nde yer alan incelemeye göre, bütün siyasi partilerin parti programlarinda enerjide disa bagimliligin önlenmesi, yerli kaynaklara öncelik verilmesi, kayip ve kaçaklarin önüne geçilmesi sik sik dile getirilen hedefler arasinda yer aliyor. Partilerin bir kismi `kalkinma` temeliyle enerji politikasi ve güvenligine önem verirken, bazilari da çevresel yaklasimlari ön plana çikariyor.||Partilerin çok azi bu konuda net olarak tercihini ortaya koyarken, çogunlugu kamu-özel arasinda gidip-gelen, kimi zaman çeliskili denebilecek ölçüde yumusak ifadelere yer veriyor. AKP, DP, MHP, GP, IP ve SP, programlarinda nükleer santral kurma amacini tasidigini ortaya koyuyor. EMO`nun tespitlerine göre, siyasi partilerin enerji politikalarina iliskin profilleri söyle:||AKP: ENERJI SERBEST PIYASA DAMGASI||AKP, enerji politikasinin temeli `ulusal çikarlari koruyarak enerji arzinin güvenligini ve devamliligini saglamak, rekabete dayali bir enerji piyasasi olusturmak, çevre ve insan sagligini korumak` olarak ortaya koyuyor. Parti programinda, `Disa bagimli dogalgazin kullanildigi enerji santralarina alternatif veya ikame yatirim olarak, gerekli güvenlik ve çevre koruma önlemleri alinmak suretiyle, nükleer enerji santralleri kurulacak. Ekonominin ihtiyaç duydugu ucuz enerji saglanmis olacak` deniyor.||CHP ENERJIDE GÜVENLIK ARIYOR||CHP, enerjinin ülke gelismesi ve sanayilesmedeki belirleyiciligi ve stratejik konumunu vurguladigi parti programinda, öncelikli politikasini `enerji talebinin her dönemde yeterince en verimli ve emniyetli kosullarda, dogayi tahrip etmeden, çevreyi kirletmeden saglanmasi, bu amaçla her türlü teknoloji ve olanagin geregince degerlendirilmesi` seklinde açikliyor. Programda, `Stratejik nitelikte olan elektrik üretim, iletim ve dagitim faaliyetleri, kamu kesimince, yeterli ve yedege sahip, güvenilir ve emniyetli bir sistem olusturma anlayisi ile yürütülecektir` deniyor.||DP `MILLI GÜVENLIGI` ÖN PLANA ÇIKARIYOR||DP`nin Ar-Ge birimi tarafindan hazirlanan enerji raporunda ise, `milli enerji politikasi` vurgusu yapiliyor. DP, enerji politikasini, `sürdürülebilir kalkinma temelinde, Türkiye`nin zengin yer alti ve yerüstü kaynaklarinin ülke çikarlarina uygun sekilde degerlendiren, çevre dostu kaliteli, ucuz, tüketiciyi destekleyen, milli bir enerji politikasi uygulamak` seklinde ifade ediyor.||DSP CHP`DEN ULUSALCI||DSP, CHP gibi sürekli ve güvenli enerjinin saglanmasi vurgusu yaparken, `ulusal enerji kaynaklarinin en verimli biçimde harekete geçirilebilmesi, basta kömür olmak üzere enerji kaynaklarinin degerlendirilmesi için her önlemin alinmasi`nin alti çiziliyor. Programda `ulusalci` kelimesinin sik sik kullanilmasi dikkat çekiyor.||Diger partilerin programlarinda yer alan enerji politikalari da özetle söyle:||Genç Parti önceligin özel sektöre verilmesi gerektigini vurguluyor. Ayrica, kömür varliginin enerji üretiminde kullanilmasinin alti sikça çiziliyor. MHP, enerjide küresel bir yaklasim ortaya koyuyor. Enerji yatirimlarinin planli bir sekilde sürdürülmesi gerektigine dikkat çekilirken, `sanayi ve enerji sektörlerinin hammadde taleplerinin ucuz ve güvenli bir sekilde saglanmasi için Türk Cumhuriyetleri basta olmak üzere özel sektörün yurtdisinda yatirim yapmasini desteklemeyi` amaçliyor. ÖDP programi, enerji politikalarini, `ekolojist` bir yaklasimla ele aliyor ve nükleer enerji kullanimina karsi çikan bir tavir ortaya koyuyor. SP, `nükleerin kazandirilmasi`, EMEP, `kaynaklarin ulusallastirilmasi`, IP `nükleer enerjinin kullanilmasi`, BBP `Türki Cumhuriyetlerine yatirim` ve TKP de `konutlara bedelsiz elektrik` öncelikleri ile dikkat çekiyor.||(ANKA)

Enerji Korumasi

7 Temmuz 2009 Salı

dr mustafa tolay buyuk basarisi

Dr. Mustafa Tolay, tehlikeli atiklari bertaraf ederek temiz enerjiye dönüstüren teknolojilerde birçok bulusun patentine sahip. Bir yandan yurtdisina yönelik basarili faaliyetlerini sürdürürken, diger taraftan DETES Enerji Ltd. Sti. gazlastirma teknolojilerinin Türkiye`de uygulamaya geçmesine öncülük ediyor.||Yaklasik 30 yildir temiz enerji teknolojileri alaninda çalismalarini sürdüren DETES Enerji ve Coalkim Enerji ve Kimyasal Maddeler Üretim Yönetim Kurulu Üyesi ve Teknik Koordinatörü olan Dr. Mustafa Tolay, Türkiye ve dünyayi kömürü yesil enerjiye dönüstüren teknolojilerle tanistiriyor. Dr. Mustafa Tolay`in kati ve tehlikeli atiklarin bertaraf edilerek temiz enerjiye dönüstürülmesini saglayan teknolojileri için patentleri bulunuyor. Tolay, bu teknolojileri ihraç ediyor.||Özellikle küresel isinmanin dünyayi tehdit etmesi ve enerji kaynaklarinin daralmasi ile birlikte temiz enerji teknolojilerinin giderek daha fazla talep gördügünü belirten Dr. Mustafa Tolay sunlari söyledi:||`Tüm dünyada yükselen enerji maliyetleri, daralan enerji kaynaklari, çevre sorunlari ve küresel isinma, topragin altinda yatan hazine niteliginde kömür yataklarinin degerini daha da artiriyor. 30 yildir temiz enerji teknolojileri üzerine çalismalar yürütüyor, gelistirdigim patentli teknolojilerle kati ve tehlikeli atiklarin bertaraf edilmesini sagliyorum. Son 30 yilda çok sayida tesis kurarak patent aldim. Kati ve tehlikeli atik giderimi, ileri gazlastirma teknolojileri konularinda özellikle Ispanya, Italya, Avusturya, Belçika, Hollanda, Almanya, Kuveyt, Bolivya gibi ülkelerden talep geliyor.  Biz de sahip oldugumuz teknolojileri, temiz enerji ihtiyaci olan ülkelere ihraç ediyoruz. Faaliyetlerimiz ülkemizin teknoloji alaninda rekabet gücünün artmasina katkida bulunuyor.`||Kömürden, tehlikeli kati atiklardan temiz enerji üretme konusunda birçok bulusu, patenti ve uluslararasi bilimsel ödülü olan Dr. Mustafa Tolay uzun yillar Ingiltere, Almanya ve Italya gibi ülkelerde teknoloji danismanligi yaptiktan sonra tersine beyin göçünü gerçeklestirerek Türkiye`ye geri döndü. Simdi buluslarini Türkiye`den dünyaya tasiyor. Italya, Ispanya, Almanya, ABD, Çin Halk Cumhuriyeti, Kuveyt, Bolivya, Belçika gibi ülkelerle teknoloji konusunda çalismalar yapiyor, ülkemizde de teknolojinin gelisimine ve yeni tesislerin kurulmasinda öncülük ediyor.||DETES Enerji Ltd. Sti., gazlastirma teknolojilerine öncülük ediyor||Enerji sektöründe 30 yili askin deneyimi bulunan DETES Enerji Ltd. Sti., gazlastirma teknolojilerini Türkiye`ye getirerek bu alanda öncülügü üstleniyor. Özellikle kati yakit ve kati atiklardan enerji elde etmeyi amaçladiklarini belirten DETES Enerji Yönetim Kurulu Üyesi ve Teknik Koordinatörü Dr. Mustafa Tolay sunlari söyledi:||`Kati yakit ve atiklardan gazlastirma yöntemi ile enerji ve kimyasal madde üretmek amaciyla üç firmamiz faaliyete geçti. DETES Enerji Ltd. Sti., DETES Enerji Üretim A.S. ve Coalkim Enerji ve Kimyasal Üretim Ltd. Sti ile birlikte ülkemizin kömürden çesitli uygulamalarla enerji üretimine dönük faaliyetler yürüten ilk sirketler grubu haline geldik. Gazlastirmayla ilgili teknolojiyi, Enerji Bakanligi`nin ve is dünyasinin destegi ile Türkiye`ye getiriyoruz. Gelistirdigimiz ileri ve temiz enerji teknolojilerinin sadece yurtdisinda degil, kendi ülkemizde de uygulanmasi için çaba gösteriyoruz. Zaman içinde Türkiye`de gazlastirici tesislerin sayilarinin artacagina, ayrica gazlastirma metodunun kontamine ve benzer kati sivi atiklarin bertaraf edilmesinde kullanilacagina inaniyoruz. Bu ülke ekonomisi olarak bizi petrol ve dogal gaz bagimliligindan kurtarir, yani disa bagimliligimiz azalir. 300`e yakin çalisanimiz, 80 mühendisimiz ve birçok ana kolda hizmet veren firmalarimiz ile kati atik degerlendirmesi ve yesil enerjiye dönük çalismalarimizi sürdürüyoruz. `||Rotahaber

Enerji Korumasi

24 Haziran 2009 Çarşamba

enerji kit`lerinin alacaklarina mahsuplasma formulu

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakani Hilmi Güler, enerji KIT`lerinin alacaklarinin Maliye, Hazine gibi kamu kurumlarindan mahsuplastirilmasina yönelik yasa tasarisi hazirladiklarini ifade ederek, bu düzenlemeyle rahatlayacaklarini, faizlerin duracagini, vergi borçlarinin giderilebilecegini kaydetti.||CNN Türk canli yayinda sorulari yanitlayan Güler, Rusya ve Ukrayna iliskilerinden kaynakli dogal gaz konusunda Balkanlar ve Orta Avrupa`da ``gerçekten bir kriz`` yasandigini ifade etti ve Türkiye`nin çözüm için sürece dahil oldugunu anlatti.||Iran`dan ya da Rusya`dan kaynakli her kis dogal gaz kesintisinin gündeme geldigine isaret edilerek, ``Bu gerçekten ticari ekonomik bir sikinti mi, teknik bir sikinti mi yoksa siyasi bir sikinti midir? Rusya dogal gazi kullanarak Ukrayna, Bulgaristan, Türkiye üzerinde politik bir amaç mi güdüyor?`` sorusunun yöneltilmesi üzerine Güler, krizlerin yilbasinda meydana geldigini, çünkü 2012`ye kadar uzun vadeli anlasma olmasina ragmen kontratlarin yilbasinda yenilenmesi gerektigini kaydetti.||Güler, ``Bu noktada ticariyi asan bir yelpazesi var isin. Yani siyasiye tasan boyutu var`` dedi.||Dogal gazin, petrol kadar açik bir yakit türü olmadigini ifade eden Güler,  ``Dogal gazda prensipler konusuluyor ama çikarlar uygulaniyor`` dedi.||``Kontratlarin neden açiklanmadigi`` sorusuna karsilik Güler, ihracatçinin talebinin söz konusu oldugunu belirtti ve kendilerinin sartlari açiklamaktan yana olduklarini dile getirdi.||Petrol fiyatlarina iliskin yansimalarin 6 ay ve 9 ay geriden gelmesinin de tüketiciyi yakindan ilgilendirdigine dikkati çeken Güler, ``Bunlarin düzeltilmesi de uluslararasi anlasma oldugu için, biraz ekstrem bir ifade olacak ama, anayasaya degistirebiliyorsunuz Meclis`te, uluslararasi anlasmalari degistiremiyorsunuz`` diye konustu.||Bu konuda uluslararasi teamülü asan kurala dönmüs bir yapi bulundugunu anlatan Güler, ancak tüketicilerin açiklanmasini istedigini, Rusya`da da olumlu bir hava bulundugunu söyledi.||``GAZI UCUZ KULLANAN ÜLKELER ARASINDAYIZ``||``Bizim tüketicimiz pahalisini mi kullaniyor, ucuzunu mu?`` sorusuna Güler, ``Biz su anda ucuz kullanan ülkeler arasindayiz`` karsiligini verdi.||Dogal gaz fiyatinin düsürülüp düsürülmeyecegine yönelik soru üzerine Güler, göreve geldiklerinde dogal gazin yüzde 28 karla satildigini, bunun sirasiyla yüzde 18 ve yüzde 8`e düsürüldügünü ifade ederek, bugün sifir karla satis yapildigini belirtti. Güler, söyle konustu:||``Iran dogal gazi 9 ay, Rusya`nin ki 6 ay geriden geldigi için verdigimiz söz suydu; bunu yilin ilk çeyreginde uygulayabilecegimizi söyledik. Ilk çeyregin de içindeyiz. Simdi hesaplari yapiliyor, hesaplar ay sonuna dogru tamamlanir. Dolarda çok büyük bir artis olmazsa, petroldeki düsüsü kapatacak kadar artis olmadigi takdirde indirimini yapacagiz. Yüksek Planlama Kurulundaki arkadaslarimizla da bunu degerlendirecegiz, Basbakana açmamiz gerekecek. Genel kanaat sözümüzü tutmamiz yönünde.``||``SU ANDA SIKINTIMIZ YOK``||Bakan Güler, dogal gazla ilgili sorun yasanip yasanmayacagina yönelik soru üzerine, su anda sikinti bulunmadigini söyledi.||6 yil içinde önemli altyapi yatirimlari yaptiklarini anlatan Güler, bunu BOTAS`in basardigini ve ``basarisiz kabul edilen BOTAS`in dünyanin en basari sirketlerinden biri oldugunu`` kaydetti.||BOTAS`in borçlu degil, alacakli bir kurulus oldugunu ifade eden Güler, alacaklara yönelik bir yasa tasarisi üzerinde çalisildigini bildirdi.||``Tek maddelik kanun hazirladik. Bu, enerji kitlerinin kamuyla mahsuplasmasi, maliye ile, hazine ile mahsuplasmasi`` diyen Güler, tasarinin Basbakanlik`ta bulundugunu, çalismalarin devam ettigini söyledi. Güler, ``Bu parayi aldigimiz zaman da zaten hesap rahatlamis olacak. O parayi da almak gibi degil, mahsuplastirildigi zaman, en azindan faizler durmus olacak, vergi borçlarimiz gidecek`` dedi.||NÜKLEER SANTRAL KONUSU||Güler, nükleer enerji konusundaki sorular üzerine de ABD ve Ingiltere`de ``nükleer rönesans`` ifadesiyle yeni bir akim basladigini belirtirken, nükleer enerjiye bir geçis oldugunu söyledi.||Petrol fiyatlarindaki artis, dogal gazdaki degisken ortam ve çevre ile iklim degisikliklerinin nükleer enerjiyi tekrardan gündeme getirdigine isaret eden Güler, kendilerinin de nükleeri, baraj, dogal gaz, kömür, yenilebilir enerjiden sonra 5. sütun olarak belirlediklerini kaydetti.||Nükleerin ayni zamanda bir ``teknolojik esik`` oldugunu ifade eden Güler, nükleer enerji konusunda kararli olduklarini söyledi.||Mersin Akkuyu`da kurulacak nükleer enerji santraline dönük ihaleyi yaptiklarini ve üçüncü fiyat zarfinin ayin 19`unda açilacagini hatirlatan Güler, söz konusu ihalenin sonuçlanmasinin neticesinde de uygun görülmesi durumunda yeni paketin Sinop`ta olacagini belirtti.||SINOP`TA TAM ANLAMIYLA ENTEGRE TESIS KURULACAK||Sinop`ta arastirma enstitüsüyle, laboratuvarlariyla, yakit tesisleriyle tam anlamiyla bir entegre tesis kurulacagini anlatan Güler, ``orasi bir üst olacak  kanunda bir degisiklik yapmamiz gerekiyordu onu hazirladik o da önümüzdeki günlerde devreye girecek`` diye konustu.||Atik konusuna iliskin de gerekli bütün tedbirleri aldiklarini ifade eden Güler, nükleer atigin ayni zamanda ekonomik ve teknik  degeri olan bir madde oldugunu hatta bu atigi satin almak isteyen ülkeler bile bulundugunu söyledi.||Nükleer santrale dönük yakiti ilk basta disaridan alacaklarina isaret eden Güler, ancak kendilerinin yerli yakitin yapilmasini da sart koyduklarini söyledi. Güler, ``Sinop`ta kurulacak olan tesiste kendi yakitimizi da yapmayi düsünüyoruz, ileride kullanmak üzere ayrica formülümüz de var`` dedi.||Türkiye`nin Rus petrolünü Israil üzerinden Hindistan`a satma konusunda çalismalarinin sorulmasi üzerine Güler, bu projeyi henüz degerlendirmediklerini, çalismanin sürdügünü, projenin teknik olarak gündemde oldugunu ancak iliskiler açisindan son degerlendirmenin yapilmadigini kaydetti.||YENILEBILIR ENERJI FINDIK||Güler`in yenilebilir enerji olarak findigi göstermesinin hatirlatilmasi üzerine Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakani, yenilenebilir enerjilerin günes, rüzgar, jeotermal, su gibi kaynaklar oldugunu, yenilebilir enerji olarak da kendisinin esprili bir dille findigi gösterdigini söyledi.||Findigin kilogramda 6 bin 400 kalorisi bulunduguna, bunun kömürden bile fazla olduguna isaret eden Güler, ``Findik, kömürden daha kalorili, yenilerek yakiliyor, o da bir kaynagimiz. Aslinda faydali, dogal gazi yakiyorsunuz karbondioksit ile etrafi kirletiyoruz, findigin içinde sadece kalorisi degil, fosforu magnezyumu, potasyumu, her seyiyle çok degerli. Bu yüzden findiga da dikkat çekelim diye espri yaptik`` dedi.

Enerji Korumasi